Fikrimİz Ideathon Yarışmasından Birincilik – Yaşar Üniversitesi

Fikrimİz Ideathon Yarışmasından Birincilik

#İzmirBüyükşehirBelediyesi ve Stage-Co ortaklığıyla düzenlenen “Fikrimİz Ideathon” Yarışmasında #YaşarÜniversitesi #MimarlıkBölümü mezunlarımız Aybüke Taşer, Ezgi Leblebici ve Simay Erdeğer’in yer aldığı ekibin projesi 1.lik ödülüne layık görüldü. Proje, İzmir’i bir girişimcilik şehri ve #İzmirHavagazıFabrikası Gençlik Yerleşkesini de bir girişimcilik ve yaratıcılık merkezi yapmaya yönelik tasarım fikirleri barındırıyor.

Ekibin Havagazında yeni oluşturulan “FikrimIz Inovasyon ve Kuluçka Merkezi” için tasarladığı mekan önerisi kısaca “Dinamik mekan nedir? Kentin dinamiği mekana nasıl yansır?” sorularını değişebilen ve dönüşebilen mekan kurgusu üzerinden yanıtlamayı amaçlıyor.
 
Mezunlarımızı tebrik ediyor, başarılarının devamını diliyoruz.
Aşağıda projenin açıklamasını bulabilirsiniz…
 
“Fikrin yürütüldüğü konumu derinlemesine incelediğimizde kümülatif olarak bir çok katmanın birlikte ve birikerek var olduğunu görebilmekteyiz. Bu sebeple tasarımını yürüteceğimiz kavram aslında tanımlanmış bir mek(AN)‘dan ziyade mekanın içindeki (AN)’lardan oluşmakta. İç içe yürütülebilecek, karşılıklı beslenerek deneyimlenebilecek, öykünmeyle metafora uğrayabilecek, döngülerini değişerek ve deneyimlerek üretebilecekleri fikirlerin / (AN)ların olasılığını karşılayan mekânsal kurgunun kendisi de aynı şekilde çok katmanlı ve değişken bir kavramı karşılamalıdır. Kullanıcın mekanın var oluşunda, dönüşümünde ve akışında pay sahibi olma durumu, sahiplik ve ait olma kavramlarını da düşündürtecektir. Pınar Geçkili’nin de deyimiyle; “Tüm bu devinim kendisi zaten bir ara durum olan aidiyeti de dönüştürmektedir.” Dönüşürken çeşitli yeni ara durumların oluşmakta olduğu görülmektedir. Ara olma hali etkileşimler arasındaki bağları aynı aidiyetin köprü oluşu gibi güçlendirmektedir. Yeni aidiyetin en temel noktası hiçlikten çıkması ve tekil değil bütüncül bir bakış açısından oluşmasıdır. Nasıl ki kent dinamik bir yapıya sahipse ve kullanıcılar da bu dinamikliğe ayak uydurup değişiyor veya dönüşüyorsa mekan da bu mekanizmaya uyum sağlamalı ve bu devinime ayak uydurmalıdır. Peki mekan nasıl dinamik bir hal alır? Bu da yine kullanıcının deneyimlerine bağlı olarak kullanıcı tarafından değişebilen ve dönüşebilen bir sistem ile olmalıdır. Çünkü kullanıcının ihtiyaçları nasıl ki sürekli değişiyorsa mekan da onunla devinime girmelidir. İnovasyon dediğimiz şey kentin ve toplumların yenilenme sürecidir. Biz de bu sürecin bireylerden ve onların şekillendirdiği mekanlardan başlayacağına inanıyoruz. Çünkü siz mekana müdahale edip onu kendi ihtiyaçlarınıza göre değiştirip dönüştürmeye başladığınızda tam da o an o mekanda yaratıcılığı ve inovasyonu başlatmış oluyorsunuz. O an orada başlayan inovasyon daha sonra genişleyerek kent çeperlerine yayılmaya başlıyor.”